Üniversitelerde kadro mağduriyetleri giderilmeli!
Stars
Yükseköğretim Kanunu’nun 50’nci maddesinin (d) fıkrası kapsamında istihdam edilen bazı personelin statülerinin aynı kanunun 33’üncü maddesinin (a) fıkrasında belirtilen statüye dönüştürülmesini içeriyor; bunda bir sıkıntı yok fakat ilgili madde bu hâliyle, yıllardır 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesine göre istihdam edilmekle birlikte, 2018-2022 yılları arasında azami süre ve mezuniyet sebebiyle ilişiği kesilmiş ve doğal olarak bu maddeye bağlı uygulamaların asıl mağduru olan araştırma görevlilerini kapsamıyor. Yıllarca üniversitelerde araştırma görevlisi olarak görev yapan öğretim elemanlarının kadrolarının üniversitelere dönüşünde kamu yararı olduğu açıkça ortada.
İlişiği kesilen bu araştırma görevlilerinin bir bölümü konuyu yargıya taşıdı ancak Danıştayda davaları kaybettiler çünkü Danıştay da hâlâ 50/d maddesindeki istihdamı lisansüstü eğitimle sınırlı gören bir anlayışa sahip. 50/d kadrolarıyla üniversitelerde sözleşmeli olarak görev yapan akademisyenlerin 2018 sonrası çıkan yasayla daimî kadro olan 33/a’ya geçirilmesi istendi, bunu destekledik fakat bir kısım 50/d sözleşmeli, doktorasını tamamlamış araştırma görevlileri, atanmış rektörlerin kişiye özel keyfî kadroları nedeniyle 33/a kadrolarına geçirilmedi ve sözleşmeleri feshedildi, üniversitelerle ilişikleri kesildi. Şimdi, yasayla, mevcut araştırma görevlilerini kadroya geçiriyoruz ama bu yasadan önce bu haklarını kullanamayanlar ne olacak? Onların da muhakkak bu yasa kapsamına alınması gerekiyor. Bizlerin, bu Mecliste, yasal düzenlemeyle, araştırma görevlilerinin, tüm akademisyenlerin sorunlarını çözmemiz, mağduriyetlerini gidermemiz, lisansüstü eğitim almış, yetişmiş elemanların kaderlerine terk edilmesine izin vermememiz gerekiyor.